Komünizmin “kadınların ortaklaşalığı” ile bağlantılandırılması Eski
Yunan’dan çıkarılmıştır. Platon (MÖ 428/427 - MÖ 348/347), Devlet’te,
öğretmeni Sokrates’in ağzından, insan soyunun geliştirilmesine ilişkin bir
program savunuyordu. Bu program, çiftleşmenin denetlenmesini ve çocuklara
ortaklaşa bakılmasını da içeriyordu; böylece, annelik, kadınların yurttaşlık ve
askerlik görevlerini yerine getirmelerini engellemeyecekti. Kadınlar bekçi
sınıfın bir bölümünü oluşturabilecek ve erkeklerle aynı kültürel ve askerî
eğitimi alabileceklerdi. Kent devletinin bekçileri, aileyi ortadan kaldırarak,
kendileri tek bir büyük aile oluşturacaklardı. Platon, bu görüşünü, bitiremediği
son yapıtı Yasalar’da da yinelemiştir. “Kadınların ortaklaşalığı”na ilişkin benzer
görüşler Kynik yaşam biçiminin öncülerinden Diogenes (MÖ 412-MÖ 320) ve
stoacı felsefenin kurucusu Zenon (MÖ 495-MÖ 430) tarafından da ortaya
atılmıştır.